Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu üyesi Savaş Kayhan’ın açıklamalarına SunTv Genel Müdürü Yasin Duysak cevap verdi. Kayhan’ın açıklamalarını mesnestsiz bulan Duysak, yaptıkları toplantıda dağıtılan görüntüler ile bizim çektiğimiz görüntüler karşılaştırıldığında çiftçiye yapılan baskı ve tehdidin açıkça görülebileceğini söyledi. SunTv ekranlarından çiftçilerle ilgili çekimlerin bulunduğu ham kaseti yayınlayacaklarının altını çizen Duysak, Konya Şeker yönetiminin çektiği görüntüler ile kıyaslandığı takdirde gerçeğin çok açık olarak ayırt edilebildiğini ifade etti. SunTv Genel Müdürü Yasin Duysak sözlerine şöyle devam etti;

Recep Konuk ve ekibi şahsım ve kurumum adına olur olmadık kampanyalar başlattı.Bizim haberlerimiz olumlu yönde tesir eder;çiftçinin,tabanın sesine kulak verir bizde bunda katkı sağlarız diye düşündük ama yanılmışız. Tabanın dert ve sıkıntıları ile meşgul olması gereken Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk çiftçinin sesini, derdini duymak yerine mahkeme koridorlarında sesimizi kestirmeye çalışması, avukatlarını mahkeme mahkeme gezdirerek boş işlerle uğraşmamalıdır. Asıl işi olan Başkanlığını layıkıyla yapması gerekmektedir.

Başta şunu belirtmek isterim ki kurum olarak RTÜK kural ve kaidelerini bilen bir yayıncılık anlayışına sahibiz. Kooperatifler televizyon kuramaz, satın alamaz ve ortak olamazlar; dememize rağmen bu kurumu kendi üzerlerine alacaklarını ve Tarım Televizyonu kuracaklarını söylediler. Biz bir ticari kurumuz. Televizyon almak isteyene kurumumuzu alırız da satarız da. Gazete, televizyon, radyo ve dergi de satmak isteyen kişi ya da kurumlarda kendi kuruluşlarını getirir bize de teklif edebilir. Bundan daha doğal ne vardır ki…

Siz iki yıllık reklam ücretini vadeli ödeyeceğinize önden bize peşin ödeyin bizde uyduya çıkalım,iki yıl süre ile reklamınızı yerel bazdan hesaplayarak yapalım dedik.Pekala bundan daha doğal ne olabilir ki!!!

Asıl düşündüren ve öncelikli sorulması gereken şudur?

Kendilerine almak istedikleri televizyonu; kooperatif ve holding parası ile ödeterek şahısların üstüne alma eğilimleridir. Altın hissede de aynı hataya düşerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılıktan yargılananların bu pazarlıktaki niyetleri de açıkça ortadadır.

Diğer sorulması gereken husus ise şudur. Recep Konuk ve ekibi basın toplantısını televizyon ve gazetelere reklâm verdikten iki gün sonra yapmışlardır. Biz bu haberleri uzun zamandır yapıyoruz. Çiftçinin istek ve sıkıntılarını dile getirirken o zaman sesiniz niye çıkmadı? Bizim karalama kampanyası yaptığımızı söyleyen Recep Konuk’un sözcüsü Savaş Kayhan şu anda yargıda hangi sıfatla yargılanmaktadır?

Bunlar parayla satın almak istedikleri, Konya basınının arasına nifak sokmak istemektedirler.
Konya Basını ve değerli meslektaşlarım bu sınavı başarı ile geçmiştir. Bazı görsel ve yazılı basın yine çıkarlarına kurban olmuşlardır. Bize karşı yapılan karalama kampanyasına boyun eğmeyerek dik duruş sergileyen tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.

Şunu da belirtmek isterim ki Konya Şeker A.Ş. ve iştiraklerinin de kurumumuzda reklâmı varken biz çiftçinin istek ve sıkıntılarını dile getirdik. Çumra Şeker Fabrikası önündeki çiftçilerin eylemi sırasında bile şahsıma ve kurumuma Konya Şeker tarafından baskı uygulanmıştır. Ama biz kurum olarak haberciliğimizi yaptık. Recep Konuk parayla, reklamla susturamadığı bizlere o kadar hatırı sayılır insanlar gönderdi ki hepsi tarafımdan ret cevabını almışlardır.

Madem ki Recep Konuk Konya Şeker A.Ş. nin çok iyi yönetildiğini iddia ediyor; kendinden emin, yaptıklarıyla övünüyor; Konya Şeker A.Ş. Türkiye’nin 34. devi adı altında reklamlar yaptırıyor da resmi davet etmemize rağmen çiftçinin istek ve sıkıntılarının dile getirildiği “Gündem Özel” programımıza neden gelememiştir?
Unutulmamalıdır ki. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bugün adı müfettiş raporlarında nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile anılanlardan, alnımız ak, gönlümüz ferahtır.

Allah’tan duamız şudur ki…

Bize karalama kampanyası başlatanların cevabını yine T.C. nin yüce mahkemeleri verecektir.