Terör saldırısı değil sel felaketi

Şiddetli yağışın etkisiyle nehirlerin taşmasının ardından yüzlerce ev kullanılmaz hale geldi. İlk bilgilere göre sellerde 7 kişi hayatını kaybetti. Yerel basında çıkan haberlere göre alt katlarda yaşayan kent sakinleri azgın sulardan kurtulabilmek için çatılara tırmanmak zorunda kaldı.

PATLAMAYI ANDIRAN GÖRÜNTÜLER

Genova’nın en işlek caddeleri ise sel sularının önüne kattığı otomobillerin birbirine girmesi ile adeta enkaz yığını haline geldi. Halen devam eden yağışların ise kurtarma çalışmalarını güçleştirdiği ifade edildi. İtalyan yetkililer durumun gayet ciddi olduğunu belirterek halkı dikkatli olmaya çağırdı.

İsrail'den Türkiye'ye Hodri Meydan

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres: “Doğalgaz, siyasi çevreler için baskı amacıyla kullanılmamalı.”

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, temaslarda bulunmak üzere dün gece Kıbrıs Rum kesimine gitti.

Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la görüşmesinin ardından açıklama yapan Peres, İsrail ve Rum tarafının doğalgazı kimsenin elinden almadığını, başkalarının da doğalgazı kendi ellerine almasını kabul etmediklerini ifade ederek, doğalgazın siyasi çıkarlar uğruna baskı unsuru olarak kullanılmaması gerektiğini ifade etti.

RUMLARLA DÖRT ANLAŞMA İMZALANDI

İsrail ile Rum kesimi arasında, araştırma, kalkınma, yenilenebilir enerji kaynakları, arkeoloji ve telekomünikasyon konularında dört anlaşma imzalandı.

Rum radyosunun haberine göre, Peres, görüşme ve anlaşmanın ardından yaptığı açıklamalarda, Kıbrıs Rum kesimi ve İsrail’in doğalgaz konusunu uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ele alacaklarını belirterek, İsrail ve Rum tarafının doğalgazı kimsenin elinden almadığını, başkalarının da bu doğalgazı kendi ellerine almasını kabul etmediklerini ifade etti.

Peres’DEN HODRİ MEYDAN

Doğalgazı, ortak yarar sağlama yönünde kullanacaklarını kaydeden Peres, iki ülkenin ”münhasır ekonomik bölgesi”ndeki doğalgaz yataklarında tasarruf hakkının Rum tarafı ve İsrail’de olduğunu savunarak, Rum radyosunun ifadesiyle ”hodri meydan” dedi.

Müşterek ekonomik çıkarın, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da gelişmesine katkıda bulunabileceğini belirterek, İsrail ve Rum tarafının doğalgaz yataklarını uluslararası hukuka saygı temelinde faydalı ve barışçı şekilde kullanmaları gerektiğini söyledi. Peres, bulunacak doğalgaz yataklarının tüm bölge halklarının yararına olacak bir sıçrama tahtası olması gerektiğini kaydetti.

Peres, doğalgazın siyasi çıkarlar uğruna baskı unsuru olarak kullanılmaması gerektiğini ifade etti. Rum tarafı ile İsrail ilişkilerindeki ilerlemenin ”fevkalade büyük” olduğunu dile getiren Peres, iki taraf arasındaki ilişkilerin askeri güç temelinde değil barışçı zeminde olduğunu belirtti.

‘ULUSLARARASI HUKUKA SAYGI DUYULMALI’

Rum tarafının petrol ve doğalgaz girişimlerine yönelik Türkiye’nin tavrıyla ilgili bir soru üzerine Peres, ”devletlerarası ilişkilerin uluslararası hukuk temelinde yer aldığını ve her devletin uluslararası hukuka saygılı olması gerektiğini” ifade etti. Peres, ”İsrail ne kimseyi tehdit edecek, ne de kimseden tehdit kabul edecek” dedi.

İsrail Cumhurbaşkanı Peres, temasları kapsamında, Rum Başpiskopos 2. Hrisostomos ve Rum meclis başkanı Yannakis Omiro ve ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) Başkanı Nikos Anastasiades ile de görüşecek.

Peres’e ziyaretinde, İsrail resmi heyetinin yanı sıra İsrail doğalgaz şirketi olan ve Rum tarafı adına sondaj çalışması yapan Noble şirketi ile anlaşması olan Delek şirketinin üst düzey yöneticileri de eşlik ediyor.

İlk kez, bir İsrail Cumhurbaşkanı Rum tarafını ziyaret ediyor. Rum yönetimi, Peres’in ziyaretine büyük önem veriyor.

Peres’in ziyaretinin, Kıbrıs konusunda New York’da yapılan üçlü görüşmeyi Rum tarafında gölgede bırakması bekleniyor.

Şehit pilotların isimleri belli oldu

Konya Vali Vekili Tayyar Şaşmaz, F-4 tipi savaş uçağının düştüğü alanda incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı.

Konya Vali Vekili Tayyar Şaşmaz, F-4 tipi savaş uçağının düşmesiyle ilgili bir açıklamada bulundu. Şaşmaz’ın açıklaması şöyle:

”03 Kasım 2011 günü saat 10.40 sıralarında İlimiz Karatay İlçesi, Karakaya köyü Süt gölü mevkiinde Malatya 7. Ana Jet Üs Komutanlığına ait F4 tipi savaş uçağı eğitim uçuşu sırasında henüz bilinmeyen bir nedenle düşmüştür.

Kazada Pilot Binbaşı Serdar KANDEMİR ve Pilot Üsteğmen Engin KAYADİBİ şehit olmuştur.

Olaya Konya Cumhuriyet Başsavcılığı el koymuş olup kaza ile ilgili gerekli inceleme ve araştırmalar ekiplerce yapılmaktadır.

Kazada hayatını kaybeden pilotlarımızın yakınlarına ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı diliyorum.’

Konya havayolunu seçti

Türkiye genelinde bu yılın Ocak-Eylül döneminde havayolu yolcu sayısı geçen senenin aynı dönemine göre, yüzde 14,2 arttı. Konya’dan 508 bin 314 kişi havayolu ile seyahat etmeyi tercih etti.

 

 

Türkiye genelinde bu yılın Ocak-Eylül döneminde  havayolu yolcu sayısı geçen senenin aynı dönemine göre, yüzde 14,2 artarak, 102 milyon kişiye ulaştı.

DHMİ’nin,  2011 yılı Ocak-Eylül dönemine ilişkin uçuş istatistiklerini açıkladı.

Buna göre,  Türkiye genelinde Eylül ayı sonu itibarıyla  havayolu yolcu sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,2 oranında artarak, 102 milyon 35 bin kişi 790 kişi oldu. Yolcuların  52 milyon 967 bin 471’ini dış hat, 49 milyon 68 bin 319’unu iç hat yolcuları oluşturdu.

Ocak-Eylül döneminde en çok yolcu trafiğinin yaşandığı İstanbul Atatürk Hava Limanı’nın yolcu sayısı da önceki senenin aynı dönemine göre, yüzde 16 artarak 31 milyon 387 bin 462 kişiye ulaştı.

En yoğun ikinci havalimanı olan Antalya Havalimanın yolcu sayısı ise yüzde 14 artışla 23 milyon 499 bin 804 kişi olurken, Ankara Esenboğa Havalimanı yolcu trafiği de yüzde 10 aratarak 7 milyon 88 bin 920 kişi oldu.

Aynı dönemde  havayolu  aracılığıyla yapılan yük taşımacılığı ise yüzde 10,1 artarak 1 milyon 925 bin 412 tona çıktı.  Havayolu  aracılığıyla taşınan  yüklerinbüyük bölümünü dış hatlarda taşınan  yükler oluşturdu. Ocak-Eylül döneminde dış hatlarda 1 milyon 407 bin 913 ton  yük taşınırken, iç hatlarda taşınan  yük miktarı da 517 bin 504 ton olarak gerçekleşti.

Bu yıl Ocak-Eylül döneminde  Türkiye genelinde toplam 894 bin 360  uçuşgerçekleşirken, bunların 781 bin 898’ini  ticari  uçuşlar oluşturdu.  Uçuş sayısı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 13,8 arttı.

Geçen yıl ve bu yıl Ocak-Eylül döneminde havaalanlarındaki yolcu sayıları ile değişim oranları şöyle:                                                                           Değişim

2010             2011      (yüzde)

Havaalanları	Toplam	Toplam	Toplam
İstanbul Atatürk	27.105.113	31.387.462	16
Ankara Esenboğa	6.434.315	7.088.920	10
İzmir Adnan Menderes	6.394.649	7.331.919	15
Antalya	20.665.911	23.499.804	14
Muğla Dalaman	3.720.288	3.658.092	-2
Muğla Milas-Bodrum	2.988.709	3.266.075	9
Adana	2.343.194	2.703.275	15
Trabzon	1.632.455	1.889.178	16
Isparta Süleyman Demirel	29.863	21.690	-27
Nevşehir Kapadokya	124.344	142.540	15
Erzurum	636.086	692.842	9
Gaziantep	857.590	1.070.106	25
Adıyaman	93.364	46.036	-51
Ağrı	0	113.762
Balıkesir Merkez	0	5.171
Balıkesir Körfez	33.479	63.694	90
Batman	155.436	145.026	-7
Bursa Yenişehir	75.390	99.521	32
Çanakkale	20.350	50.681	149
Denizli Çardak	110.222	142.753	30
Diyarbakır	1.151.133	1.407.619	22
Elazığ	390.412	443.855	14
Erzincan	103.675	168.806	63
Gökçeada	0	1.072
Hatay	469.127	563.235	20
Kahramanmaraş	39.309	75.972	93
Kars	276.807	278.727	1
Kayseri	801.400	989.580	23
Kocaeli Cengiz Topel	0	0
Konya	462.379	508.314	10
Malatya	436.657	469.867	8
Mardin	254.644	123.971	-51
Merzifon	57.009	35.512	-38
Muş	148.665	162.264	9
Samsun Çarşamba	786.718	957.307	22
Siirt	343	26.149	7.524
Sinop	50.508	48.860	-3
Sivas Nuri Demirağ	89.828	193.470	115
Şanlıurfa Gap	179.694	198.899	11
Tekirdağ Çorlu	63.203	37.016	-41
Tokat	9.640	27.902	189
Uşak	13.034	15.244	17
Van Ferit Melen	736.200	882.617	20
DHMİ TOPLAMI	79.941.143	91.034.805	13,9
İstanbul Sabiha Gökçen	9.346.974	10.928.250	17
Eskişehir Anadolu	57.406	39.234	-32
Zonguldak Çaycuma	27.093	19.418	-28
Antalya Gazipaşa	3.652	14.083	286
TÜRKİYE GENELİ	89.376.268	102.035.790	14,2

Konya'da askeri uçak düştü: 2 pilot şehit

Konya’da eğitim uçuşu gerçekleştiren askeri uçak düştü. Uçağın Karakaya köyü yakınlarında düştüğü ve iki pilotun şehit olduğu belirtiliyor.

KONYA’da saat 11.15 sıralarında bir askeri uçak düştü. Konya 3’üncü Ana Jet Üssü’nden havalanan askeri uçak merkeze bağlı Karakaya Köyü yakınlarında henüz bilinmeyen nedenle düştü. Uçağın düştüğü bölgeye arama- kurtarma ekibi sevk edildi. İki pilotun şehit olduğu belirtiliyor.

Olay yerine askeri personelin gittiğini belirten görgü tanıkları, düşen uçağın parçalarının geniş bir alana dağıldığını belirtti.

GENELKURMAY’DAN AÇIKLAMA GELDİ

Konya’daki uçak kazasıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait F-4 uçağının bugün saat 10.38’de eğitim uçuşu esnasında, Konya’nın 21 km kuzeydoğusunda henüz bilinmeyen bir nedenle düştüğü belirtilerek şunlara kaydedildi:
“Kazada, uçakta bulunan iki pilot subayımız şehit olmuştur. Olayın meydana geliş nedeni, kaza kırım heyeti incelemesi sonucunda açıklığa kavuşacaktır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, değerli aileleri, silah arkadaşları ve Yüce Milletimize başsağlığı dileriz.”

Konya Şeker’e tokat gibi cevap!

Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu üyesi Savaş Kayhan’ın açıklamalarına SunTv Genel Müdürü Yasin Duysak cevap verdi. Kayhan’ın açıklamalarını mesnestsiz bulan Duysak, yaptıkları toplantıda dağıtılan görüntüler ile bizim çektiğimiz görüntüler karşılaştırıldığında çiftçiye yapılan baskı ve tehdidin açıkça görülebileceğini söyledi. SunTv ekranlarından çiftçilerle ilgili çekimlerin bulunduğu ham kaseti yayınlayacaklarının altını çizen Duysak, Konya Şeker yönetiminin çektiği görüntüler ile kıyaslandığı takdirde gerçeğin çok açık olarak ayırt edilebildiğini ifade etti. SunTv Genel Müdürü Yasin Duysak sözlerine şöyle devam etti;

Recep Konuk ve ekibi şahsım ve kurumum adına olur olmadık kampanyalar başlattı.Bizim haberlerimiz olumlu yönde tesir eder;çiftçinin,tabanın sesine kulak verir bizde bunda katkı sağlarız diye düşündük ama yanılmışız. Tabanın dert ve sıkıntıları ile meşgul olması gereken Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk çiftçinin sesini, derdini duymak yerine mahkeme koridorlarında sesimizi kestirmeye çalışması, avukatlarını mahkeme mahkeme gezdirerek boş işlerle uğraşmamalıdır. Asıl işi olan Başkanlığını layıkıyla yapması gerekmektedir.

Başta şunu belirtmek isterim ki kurum olarak RTÜK kural ve kaidelerini bilen bir yayıncılık anlayışına sahibiz. Kooperatifler televizyon kuramaz, satın alamaz ve ortak olamazlar; dememize rağmen bu kurumu kendi üzerlerine alacaklarını ve Tarım Televizyonu kuracaklarını söylediler. Biz bir ticari kurumuz. Televizyon almak isteyene kurumumuzu alırız da satarız da. Gazete, televizyon, radyo ve dergi de satmak isteyen kişi ya da kurumlarda kendi kuruluşlarını getirir bize de teklif edebilir. Bundan daha doğal ne vardır ki…

Siz iki yıllık reklam ücretini vadeli ödeyeceğinize önden bize peşin ödeyin bizde uyduya çıkalım,iki yıl süre ile reklamınızı yerel bazdan hesaplayarak yapalım dedik.Pekala bundan daha doğal ne olabilir ki!!!

Asıl düşündüren ve öncelikli sorulması gereken şudur?

Kendilerine almak istedikleri televizyonu; kooperatif ve holding parası ile ödeterek şahısların üstüne alma eğilimleridir. Altın hissede de aynı hataya düşerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılıktan yargılananların bu pazarlıktaki niyetleri de açıkça ortadadır.

Diğer sorulması gereken husus ise şudur. Recep Konuk ve ekibi basın toplantısını televizyon ve gazetelere reklâm verdikten iki gün sonra yapmışlardır. Biz bu haberleri uzun zamandır yapıyoruz. Çiftçinin istek ve sıkıntılarını dile getirirken o zaman sesiniz niye çıkmadı? Bizim karalama kampanyası yaptığımızı söyleyen Recep Konuk’un sözcüsü Savaş Kayhan şu anda yargıda hangi sıfatla yargılanmaktadır?

Bunlar parayla satın almak istedikleri, Konya basınının arasına nifak sokmak istemektedirler.
Konya Basını ve değerli meslektaşlarım bu sınavı başarı ile geçmiştir. Bazı görsel ve yazılı basın yine çıkarlarına kurban olmuşlardır. Bize karşı yapılan karalama kampanyasına boyun eğmeyerek dik duruş sergileyen tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.

Şunu da belirtmek isterim ki Konya Şeker A.Ş. ve iştiraklerinin de kurumumuzda reklâmı varken biz çiftçinin istek ve sıkıntılarını dile getirdik. Çumra Şeker Fabrikası önündeki çiftçilerin eylemi sırasında bile şahsıma ve kurumuma Konya Şeker tarafından baskı uygulanmıştır. Ama biz kurum olarak haberciliğimizi yaptık. Recep Konuk parayla, reklamla susturamadığı bizlere o kadar hatırı sayılır insanlar gönderdi ki hepsi tarafımdan ret cevabını almışlardır.

Madem ki Recep Konuk Konya Şeker A.Ş. nin çok iyi yönetildiğini iddia ediyor; kendinden emin, yaptıklarıyla övünüyor; Konya Şeker A.Ş. Türkiye’nin 34. devi adı altında reklamlar yaptırıyor da resmi davet etmemize rağmen çiftçinin istek ve sıkıntılarının dile getirildiği “Gündem Özel” programımıza neden gelememiştir?
Unutulmamalıdır ki. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bugün adı müfettiş raporlarında nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile anılanlardan, alnımız ak, gönlümüz ferahtır.

Allah’tan duamız şudur ki…

Bize karalama kampanyası başlatanların cevabını yine T.C. nin yüce mahkemeleri verecektir.

Şan:Tüm Konya'dan destek bekliyoruz

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Konya Şubesi Yönetim Kurulu, Konyaspor Kulüp Başkanı Ahmet Şan’ı ziyaret ederek görevinde başarılar diledi.

Konyaspor’un Zafer’de bulunan kulüp binasında gerçekleşen ziyarete TSYD Konya Şube Başkanı Recep Çınar, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Eser, Sabit Horasan, Orhan Berk ve Cihat Yazıcı katıldı. TSYD Konya Şube Başkanı Çınar, olağanüstü genel kurulla göreve gelen Ahmet Şan başkanlığındaki yeni yönetim kurulunu kutlayarak, “Konya’da Konyaspor ile ilgilenen kişi sayısı 100’ü geçmez. Tüm bu kesimlerin ortak düşüncesi olarak önemli bir görevi üstlenerek büyük bir sorumluluğun altına girdiğiniz için sizi ve
şahsınızda yönetim kurulunuzu tebrik ediyoruz. Konyaspor, bu şehrin en önemli marka değerlerinden. Bu değer son yıllardaki durumu ve yaşadıkları ile ciddi bir imaj kaybına uğramıştı. Bu imaj kaybının ortadan kaldırılması adına Konyaspor için ne gerekiyorsa herkes gibi bizde yapmaya hazırız. Konyaspor’un artık içerisinde bulunduğu durumdan bir an önce kurtularak daha güzel günler yaşaması tüm Konyasporluların ortak temennisi” dedi.
Ahmet Şan ise Konyaspor’un içerisinde bulunduğu sıkıntılı dönemden kurtulması için 3 yıllık bir planları olduğunu söyledi. Şan, “Bu süre zarfında Konyasporluyum diyen herkesten maddi manevi anlamda katkı bekliyoruz. El ele vererek daha önceki yıllarda olduğu gibi birliktelik sağlayarak Konyaspor’umuzu güzel günlere kavuşturacağımıza inanıcımız tam” dedi.
Konuşmaların ardından TSYD Konya Şube Başkanı Recep Çınar, Ahmet Şan’a günün anısına bir plaket verdi.

PKK'lı teröristler 60 ay eğitim alıyor

Kommersant yayın grubuna ait Ogonyok dergisi, bu haftaki fotoğraf röportaj sayfasını terör örgütü PKK’nın kadın teröristlerine ayırdı.

Yelena Barışeva imzalı “Silah Bacıları” başlıklı haberde önce PKK’nın kısa tanıtımı yapıldı. Savaş yüzünden Kürt kadınların erkeklerle aynı sahayı paylaştığını kaydeden muhabir Barışeva, “Kürtlerin en iyi dostları dağlardır. Öncelikle yeni gelenlere ‘silah bacıları’ her an bombalı saldırıların olabileceği bölgeyi ve dağlarda saklanmayı öğretiyorlar” dedi.

SİLAH BACILARI

Kommersant yayın grubuna ait Ogonyok dergisi, bu haftaki fotoğraf röportaj sayfasını terör örgütü PKK’nın kadın teröristlerine ayırdı. Yelena Barışeva imzalı “Silah Bacıları” başlıklı haberde önce PKK’nın kısa tanıtımı yapıldı. Savaş yüzünden Kürt kadınların erkeklerle aynı sahayı paylaştığını kaydeden muhabir Barışeva, “Kürtlerin en iyi dostları dağlardır. Öncelikle yeni gelenlere ‘silah bacıları’ her an bombalı saldırıların olabileceği bölgeyi ve dağlarda saklanmayı öğretiyorlar” dedi.
Türkiye’nin PKK ile 30 yıldan fazladır mücadele ettiğini hatırlatan Ogonyok muhabiri, “Bu süre dilimi içinde geniş çaplı operasyonlar yapıldı. Fakat çatışmalar sırasındaki ne taktik başarılar ne de uzayıp giden ihtilafın niteliği tarafların hiç birine kendi gerçeğini söylemeye çalışmasına müsaade etmedi. Kürtler özerklik için savaştılar ve savaşmaya devam ediyorlar. Türkler de aynı zamanda kararlılıkla terörizmle mücadele ediyor.

Kürt kadınların artık silaha sarıldığını yazan Barışeva, “PKK saflarında yaklaşık ’10 bin gerilla ‘savaşıyor ve bunların birkaç bini kadın. Onlar, savaşla paralel olarak ortak dava ve kendi kadın hakları için de savaşıyor. Meselenin özü şudur ki, Kürtlerin kültüründe kadınlar geleneksel olarak haklarından yoksun, onların kaderini erkekler belirliyor. Fakat PKK’ya katılan kadınalar için bu kurallar artık uygulanmıyor. Tüm savaşcılar hem kurşun karşısında hem de sivil hayatta eşit haklara sahip. Her iki cinste de yeni gelen acemiler, birlikte eğitim yapıyor, ideolojik talimatlar alıyor ve yemek masasına birlikte oturuyor. Bayanlar şununla da onur duyuyor; ‘Onların askeri hizmetleri sayesinde arka cephede kadınlara yönelik bakış açısı da değişti. Bazı babalar ise ilk kez kızlarına tercih hakkı veriyor: Ya evlen, ya da gerilla örgütüne git” yorumunu yaptı .

60 AY EĞİTİLİYORLAR

Habere göre, PKK’lı bayanlar kendi adları yerine birbirlerine, “yoldaş” diye hitap ediyor. Dergi, örgüte yeni katılan kadınların 60 aylık hazırlık eğitiminden geçtiğini kaydederek, “Gerillalar grup halinde ya dağlık ya da ormanlarda yaşıyor. Kamplarda elektrik için jeneratör, televizyon ve ideolojik hazırlık odaları var” dedi. Bir fotoğrafın altında ise “Silah arkadaşları çatışmada ölen Zilan’la cenaze dansı yaparak vedalaşıyor” notu yer aldı.

Başbakan'dan bedelliye yeşil ışık

Başbakan Erdoğan, Almanya’ya hareketinden önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı

Başbakan Erdoğan, Almanya gezisi öncesinde havalimanında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Basın mensuplarının “Basın yayın organlarında bir iki gündür bedelli askerlik haberleri var” hatırlatması üzerine Başbakan, “Bu çalışmamız yeni bir çalışma değil, süreç itibariyle şu gün olacak diye bir şey yok. Bizimde isteğimiz tabi ki biran önce bu adımı atmaktır, tahminim çerçevesi ne olacak, içeriği ne olacak bunun çalışmasını Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak çalışmadan sonra açıklarız tabi ki şimdi tarih şu yada bu dememiz yanlış olur, netice alacağımızı umuyorum’ diyerek basın açıklamasını sonlandırdı” dedi.

Sınıra tabur karakollar geliyor

Terör saldırılarında en fazla şehidin verildiği İleri Üs Bölgeleri ile kaçakçılıkla mücadele için kurulan,ancak daha sonra terörle mücadelede de kullanılan korunaksız karakollar kaldırılıyor. Yerine ise ‘tabur karakollar’ geliyor.

Terörle mücadelede çok sayıda şehit verilmesine sebep olan üs bölgeleri ve korunaksız karakollar sisteminden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in emriyle vazgeçiliyor.

Mevcut sistemde arazide korunaksız karakollar, bu karakolları korumak için 40’ar askerden oluşan üs bölgeleri, bunların güvenliği için daha az asker ve korucudan oluşan emniyet noktaları bulunuyor.

Dağlıca örneğinde olduğu gibi çoğu yüksek dağların arasında kaçakçı geçişlerini engellemek için kurulan karakollar, terör saldırıları için açık hedef haline gelmişti. Bu karakolların güvenliğini sağlamak için ise çevredeki yüksek tepelere onlarca üs bölgesi kuruldu.

Dağlıca baskınında ilk etapta 8 şehidin verildiği Bayraktepe ve son Çukurca baskınında 21 şehidin verildiği Kekliktepe bu tipte üs bölgeleriydi.

Sınır bölgesinde 1600 ‘üs’ var

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, yıllardır eleştirilen bu yapılanmanın değiştirilmesi için Çukurca baskınından önce emir verdi. Karakolları korumak için her tepeye kurulan üs bölgelerinin sayısının yaklaşık 1600 adet olduğu belirtiliyor.

Buralarda Jandarma Özel Harekat ve komando gibi özel unsurlar yeralmıyordu. Karakolları korumak için üs bölgeleri olduğu gibi, aynı zamanda bahar aylarıyla beraber Bat bölgelerinden 40’ı aşkın iç güvenlik taburu da bölgeye kaydırılıyor. Bunlar da arazi şartlarına göre çadır ve baraka tipi barınaklarda kalıyorlar.

Yeni yapılanmada, sadece çok kritik bazı yerlere korunaklı üs bölgeleri teşkil edilerek, sürekli hareket halinde olan kuvvet yapısına geçilecek. Sınır hattındaki birlikler uzun süre takviye olmadan ihtiyaçları açısından kendi kendine yeterli hale getirilecek.

Yeni sistemde birlikler, bir araya toplanarak en az tabur seviyesinde bulundukları yerde kendi emniyet ve güvenlikleri adına hiçbir tehdide maruz kalmadan, alınan istihbarat ve görüntülere süratle müdahale imkanı bulunan yapıya kavuşturulacak.