Archive for Ekim, 2011


Türk Gastroenteroloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Özden, son yıllarda yaygınlaşan ayak üstü beslenme alışkanlığıyla birlikte reflü hastalığının arttığını söyledi.

Türk Gastroenteroloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Özden, son yıllarda yaygınlaşan ayak üstü beslenme alışkanlığıyla birlikte reflü hastalığının arttığını söyledi.

Bursa’nın İznik ilçesinde aile hekimleri ile eczacılara gastroenteroloji hakkında bilgi verildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Türk Gastroenteroloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Özden, “Son yıllarda yaygınlaşan fast food tarzı beslenme, sigara ve benzeri faktörler yüzünden reflü rahatsızlığında büyük artış var. Reflüde ilaç tedavisi ile önemli bir başarı sağlanabilmektedir.

Ancak beslenme tarzını değiştirmek şart. Gerekli durumlarda cerrahi birtakım müdahaleler de yapılabiliyor. Ancak işin bu boyutu uzman bir gastroenteroloğa bırakılmalıdır” dedi.

Aile hekimlerinden teşhisi doğru koymalarını isteyen Özden, “Reflü teşhisi konulan hastalarda hastalığın takibini iyi yapmak gerekiyor. Eğer aile hekimini tedirgin eden bir durum varsa tereddüt etmeden hastayı bir gastroenterologa yönlendirmesi gerekiyor. Pek çok hasta ilaç tedavisiyle sağladığı iyilik halini cerrahiye tercih etmektedir. Dolayısıyla hastanın bu tür bir seçim yapmadan gastroenteroloğa gitmesi gerektiği belirtilmelidir. Gereksiz cerrahi müdahale hastalar için daha sancılı süreçlere sebebiyet verebilir.

Bu, cerrahinin başarısızlığından değil, daha çok yanlış hasta seçiminden kaynaklanabilmektedir” diye konuştu.

Prof. Dr. Özden’in ardından 10 kişilik uzman ekip toplantıda bulunan aile hekimlerine gastroözofageal reflü hastalığı, teşhis ve tedavisi, peptik ülser hastalığı ve helikobakter pilori edaikasyon tedavisi, hepatit B ve C erken teşhis, safra kesesi taş hastalıkları, kolon kanseri ve probiyotikler hastalığı konusunda bilgiler verildi.

Seks yaparken veya seks yaptıktan kısa bir süre sonra kalp krizi geçirme riski 2.7 kat daha fazla.


Koşma ya da seks gibi aniden yapılan yoğun fiziksel aktivitelerin kalp krizi geçirme riskini ciddi biçimde artırdığı belirtildi.

Bu durum, özellikle düzenli olarak egzersiz yapmayanlar için geçerli. “Amerikan Tıp Birliği” Dergisi’nde yer alan makalede, Tufts Tıp Merkezi’nden Dr. Issa Dahabreh ve ekibinin yaptığı bir çalışma yer aldı.

Ekip, egzersiz, seks, kalp krizi riski ve kalp durmasına ilişkin 14 ayrı çalışmanın mevcut verilerini analiz etti. Buna göre, egzersiz yaparken kalp krizi geçirme ya da kalbin durma olasılığı, aksi duruma göre 3.5 kat daha fazla.

Seks yaparken veya seks yaptıktan kısa bir süre sonra kalp krizi geçirme riski ise 2.7 kat daha fazla.

Mevlüde Güngen’in bugün 16 yaşında olan kızı Emine terör örgütü PKK’ya katılıp dağa çıkmış. 20 yaşındaki oğlu Ramazan ise geçen yıl asker olmuş. Diğer çocukları bazen ‘Eğer Ramazan ile Emine karşılaşırsa ne olur?’ diye soruyor ve onun yüreği ağzına geliyor

Amerikan gazetesi New York Times, kızı PKK’ya katılan, oğlu ise askerlik görevini yapan Şırnaklı Mevlüde Güngen’in hikayesini kaleme aldı. Gazetenin İstanbul muhabiri Şebnem Arsu’nun haberi Türkiye’de son dönemde artan çatışmaları Şırnaklı annenin gözünden şöyle anlattı:
“Mevlüde Güngen’in en büyük iki çocuğunun fotoğrafı odadaki televizyonun üzerinde asılı duruyor. Televizyonda da PKK’ya ait bir kanal açık ve aileye yıllardır ülkesinin yakasını bırakmayan çatışmanın haberlerini getiriyor. Mevlüde’nin kızı Emine iki yıl önce 14 yaşındayken PKK’ya katılmak için evden kaçmış. 20 yaşındaki oğlu Ramazan ise geçen sene Türk ordusuna katılmış. 6 çocuğu olan 35 yaşındaki Güngen ‘Diğer çocuklarım nerede duracaklarını anlamıyorlar. Onların bazen, ‘Eğer Ramazan ile Emine karşılaşırsa ne olur? Emine mi Ramazan’ı öldürecek, Ramazan mı Emine’yi öldürecek’ diye sorduklarını duyuyorum’ diyor.
Çatışmalar Ve Korkular

Bir Başka Yaralı Anne

Batman Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyelerinden oluşan ekip, Batman’da uzun süre gündemin ilk sırasında yer alan çukurun sırrını çözdü.

Batman Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyelerinden oluşan ekip, Batman’da uzun süre gündemin ilk sırasında yer alan Esentepe mevkiindeki 300 metre derinliğindeki çukur hakkında hazırladığı ön raporu açıkladı. Raporda çukurun oluştuğu yerin fay hattının üzerinde olduğu ve bu fayın ölü bir hat olabileceği belirtildi.

Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Yaşar Eren, Doç.Dr. M. Tahir Nalbantçılar, Yrd.Doç.Dr. Turgay Beyaz, Yrd.Doç.Dr. Salih Dinç. Yrd.Doç.Dr. Murat Ünal, Jeoloji Yüksek Mühendisi Şükrü Aslan ve Süleyman Polat‘tan oluşan komisyonun Esentepe mevkisindeki çukura ait teknik raporu açıklandı.

İnceleme ekibinin 6, 9 ve 18 Ekim tarihlerinde çukurda ön inceleme yaptığı belirtilen raporda, “Yapılan arazi gözlemlerinde alanda temelde çamurtaşı, çakıllı-kumlu çamurtaşı ve kumtaşlarından oluşan birimlerin yer aldığı, bunlar üzerine uyumsuz olarak bol miktarda karbonat mercekleri içeren kırmızımsı-kahve renkli alüviyal yelpaze çökellerinin geldiği görülmüştür. Esentepe eteklerinde yer yer küçük ölçekli paleo-heyelanların bulunduğu gözlenmiştir.” denildi.

Yörede ikamet edenlerin çukurun yer aldığı kesimin yeşil-alan olduğu ve sulama yapıldığı, tepe üzerinde bulunan havuzdan suyun bu kesime boşaltıldığı yönünde bilgi verdiği kaydedilen raporda, “Arazi çalışmalarında aynı kesimde ortaya çıkan çukur haricinde iki farklı noktada daha yer çöküntüsünün olduğu görülmüştür. Bunlardan biri mevcut çukurun yaklaşık 100 metre kuzeybatısında yer almaktadır. Görgü şahitlerinin ifadesine göre 10 sene önce oluşmuştur.

Çöküntünün çapı 6 metre civarındadır. İkincisi ise mevcut çukurun yaklaşık 70 metre güneydoğusunda yer alır. Bu kesimde yaklaşık 1 metre yüksekliğindeki bahçe duvarı çökerek zemine gömülmüştür. Üç çöküntü de aynı doğrultu üzerinde olup yaklaşık K 40-50 B gidiş vermektedir. Belediye ekipleri tarafından ortaya çıkarılan çukurun yüzeydeki ağız ebatları yaklaşık 1 metre x 0.75 metredir.” ifadelerine yer verildi.

Pakistan’ın Afganistan sınırına yakın bir bölgede insansız Amerikan uçağının düzenlediği saldırıda militan olduğundan şüphelenilen 4 kişi öldü.


Pakistanlı istihbarat yetkilileri, Kuzey Veziristan’ın aşiret bölgesi Mir Ali kasabası yakınında bir aracın vurulduğunu ancak ölenlerin kimliğinin bilinmediğini söylediler.

ABD yetkilileri de, saldırının Pakistan’ın Afgan sınırı yakınındaki bölgesinde El Kaide ve Taliban militanlarına düzenlenen rutin füze saldırıları olduğunu kaydetti.

Bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere benzin ve motorinde indirim yapıldı. İşte indirim yapılan fiyatlar…

TÜPRAŞ’tan yapılan açıklamada, 1 Kasım2011’den itibaren geçerli olmak üzerebenzinde yüzde 2,13, motorinde yüzde 2,1 indirim yapıldığı bildirildi.

Bu indirim oranı, benzin ve motorinin litresinde 10’ar düşüş olacağını gösteriyor.

Mersin Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin bir süre önce yaptığı fuhuş operasyonunda gözaltına alınan zanlılardan 36’sı tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre, Mersin Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince 7 ay süren takip sonucu Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı Kızkalesi beldesi başta olmak üzere Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Karaman ve Konya’nın Ereğli ilçesinde düzenlenen fuhuş operasyonunda yakalanan zanlılardan 36’sı, Erdemli’de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Fuhuşa aracılık yapmak, insan ticareti ve örgüt kurmak suçlarından yargılanacak olan zanlıların yanı sıra bunlarla birlikte yakalanan 10 yabancı uyruklu kadın da sınır dışı edildi.
Bu arada, operasyonla ilgili soruşturma sürerken, gözaltına alınan 20 kadından 15’inde sevk edildikleri Mersin Zührevi Hastalıklar Hastanesi’nde yapılan kontrollerinde bulaşıcı hastalık tespit edildi.
Öte yandan, örgütün çökertilmesiyle ilgili olarak ihbarda bulunan bir belde belediye başkanının da soruşturma kapsamında ifadesine baş vurulduğu öğrenildi

Karatay İlhan-Nuran Keskın İlkogretım Okulu Müdürü Mehmet Gedik, kadrosunun görev yaptıgı okulda kalması şartıyla Van’a geçici görevlendirmeyle gitmek istediğini söyledi.

Millet olarak Van depreminin acısını yaşadık. Ülke genelinde ilk önce arama kurtarma ve acil müdahale çalışmaları çok süratli bir şekilde başlatılmış, ardından farklı tv kanallarının birer gün ara ile yaptıkları ve birçok tv. kanalının, şimdiye kadar hiç olmamış bir şekilde ortak bir acıyı dindirmek için başlattığı kampanyalarda milyonlarca lira toplanmıştır. Her vatandaşın yardım etmek istediği bir şeyi varsa gönüllü kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve partiler kanalıyla kısa sürede bu yardımını ulaştırma imkânı bulmuştur. Yardım çalışmaları devlet ve sivil toplum kuruluşlarınca, doğal olarak, hala devam etmektedir. Bu bağlamda depremzedelere barınma, yeme içme, giyecek, psikolojik destek, maddi yardımlar, kampanyalar herkesin ilgi ve alakasına göre değişiklik göstererek devam etmektedir. Ben de her vatandaş gibi bu çalışmaları memnuniyetle takip etmekteyim.
Deprem sonrası eğitime dikkat!
Bir öğretmen ve bir idareci olarak deprem sonrası yapılması gereken çalışmaların bir başka boyuna dikkat çekmek istiyorum: DEPREM SONRASI EĞİTİM!
Depremde eğitim camiası olarak acımız çok büyük. Son açıklamalara göre 60’ı aşkın öğretmen vefat ederken; 20’ye yakın öğretmenden de hala haber alınamamıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı deprem bölgesi olan Van’da 14 Kasım 2011 Pazartesi gününe kadar eğitim öğretime ara verildiğini açıklamış, bu süre zarfında da okul ve eğitim öğretim binalarının durumlarını tespit etme çalışmaları başlatmıştır. Bunun sonunda 1 okul tam olarak yıkılmış, ağır hasarlı ve az hasarlı okul binaları da bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer’in hasarlı binaların kısa sürede onarılarak bayram sonrası eğitim öğretimin başlayacağı haberi bizleri mutlu etmiştir. Ama binalar yeterli olsa bile göz ardı edilen bir noktaya parmak basmak ve bu soruna bir kaç öneride bulunmak istiyorum. Şöyle ki; DEPREMİ YAŞAMIŞ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİSİ NEDİR? BU DEPREMZEDE ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERE YARARLI OLABİLİR Mİ?
Haydi Van’a eğitime
Eğitim ve öğretiminin işleyişinde öğretmenin moral ve motivasyonu önemlidir. Depremi yaşamış, deprem travması geçirmiş bir öğretmenin öğrencilere yararlı olamayacağı kanaatindeyim. Enkaz altında kalmasalar bile sarsıntıyı yaşayan öğrenci ve öğretmenlerin eğitim öğretimi sağlıklı bir şekilde sürdürmeleri mümkün değildir. Öncelikle depremzedelere yararlı olabilecek bir öğretmen ve idareci kadrosunun oluşturulması ve eğitim öğretimin bu kadronun oluşturulmasından sonra düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim. O zaman ne yapılabilir?
Okulunuz Okulmuzdur
Bir öğretmen ve idareci olarak benim şöyle bir teklifim olacak: OKULUNUZ OKULUMUZDUR!
Deprem bölgesinde geçici görevle görev yapmak isteyen “gönüllü” öğretmen ve gönüllü idarecilere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu öğretmenlerin kalacak yer sorununu bakanlığın çözmesi şartıyla, Türkiye genelinde deprem bölgesinde görevlendirilmek üzere gönüllü öğretmen ve ihtiyaç olması halinde gönüllü idarecilere ihtiyaç vardır. Gönüllü öğretmen ve idareci kadrosunun deprem bölgesinde daha yararlı olacağı kanaatindeyim. Okullarında norm fazlası, il-ilçe emrinde bulunan fazla öğretmenlerden ağırlıklı olmak üzere gönüllü öğretmen kadrosuna ihtiyaç vardır. Van’da görev yapan öğretmenlerden istekleri de dikkate alınarak, deprem bölgesine gönüllü olarak gelmek isteyen öğretmenlerin görev yerlerinde görevlendirilmeleri mümkündür. Yani geçici görevle karşılıklı yer değiştirme esası ile bu soruna çözüm bulacağımız kanaatindeyim. Bu görev süresi dönem sonu veya eğitim öğretim yılı sonu ile sınırlı kalmak üzere planlanmalıdır. Ben Mehmet GEDİK olarak bugün itibariyle Milli Eğitim Bakanlığına gönderilmek üzere “Van’a geçici görevle gitmek istiyorum” konulu dilekçemi okul idaresine veriyorum. Deprem bölgesindeki okullar, bizim de okulumuzudur. OKULUNUZ OKULUMUZDUR. Ben gönüllüyüm benim gibi inanan, benim gibi düşünen öğretmenlerin var olduğuna inancım tamdır. Bu kapsamda Rehber Öğretmen, Okul Öncesi Öğretmeni, Görsel Sanatlar, Müzik, Beden Eğitimi, Teknoloji Tasarım ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri başta olmak üzere tüm öğretmenlere ihtiyaç vardır.
Özellikle Vanlı olmayan öğretmenlerin şuan deprem bölgesi dışında bulunmaları ve bayram sonrası da birçok öğretmenin rapor ve izin gibi resmi kanalları kullanmaları yüksek bir olasılıktır. Bunun sonucunda da okula gelen öğrenciler öğretmensiz kalacak ve öğrenciler mağdur olacaktır. Bu proje ile bu sorun da aşılmış, gönüllü öğretmenler ile deprem bölgesindeki mevcut öğretmenlerden daha çok öğretmen görevlendirme imkânı da olacaktır. Öğretmen sayısının artması, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltacak ve bu sayede bire bir ilgi ön plana çıkmış olacaktır.
Öğrencileri çadır kentlerden, deprem enkazından, yıkık dökük evlerden ve depremi hatırlatıcı unsurlardan uzaklaştırmanın zorunluluğu ve öğrencileri sosyal ortamda tutmanın gerekliliği hepimizce malumdur. Bunun yolu da öğrencileri okul ortamına çekmekten geçmektedir. Öğrenciyi okula getirip öğretmensiz veya verimli olmayan öğretmenle karşı karşıya getirmenin öğrenciye bir katkı sağlamasını düşünmek hayal kurmaktır. 2011-2012 eğitim öğretim yılı sonuna kadar öğrenci, öğretmen ve sivil halkın acılarının dinmesi ve ihtiyaçların maksimum düzeyde giderilmesinin ardından depremzede öğretmenlerin eski görev yerlerine dönebilecekleri gibi, bu öğretmenlere “MEB Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”’in, “Olağanüstü Hallere Bağlı Yer Değiştirmeler (Madde 32)” kapsamında tayin hakkı verilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer Dinçer’in “OKULUNUZ OKULUMUZDUR” projesine ilgi göstereceğini ümit ediyorum.
Deprem acısını yüreğinde taşıyan, eğitim camiasının gizli kahramanı öğretmen arkadaşlar!
Deprem bölgesi Van’ın okulları bizim de okullarımızdır! Haydi hep beraber Van’da görev yapmaya!

Konya’da sorunlarını dile getiren pancar üreticisi, Konya Şeker yetkilileri tarafından açıkça tehdit edildi.

Konya’da bulunan on binlerce çiftçinin ortak sorunlarını gündeme taşıyan Sun Tv’ye röportaj veren çiftçi ortağı olduğu fabrika yetkilileri tarafından tehdit ve baskı ile sindirilmeye çalışılıyor. Beyşehir ve Seydişehir’de pancar eken çiftçiler yaşadıkları sıkıntıları Sun Tv kameralarına anlattıkları için Konya Şeker yetkilileri tarafından tehdit edilerek konuşmamaları konusunda kendilerine baskı kurulduğunu iddia etti. Sorunları konusunda kendilerine sahip çıkmasını beklediklerini ama Konya Şeker fabrikası yetkililerinin tam aksine sekiz, dokuz kişi gelerek, “Konuşmaya devam ederseniz, mahkeme kapılarında sürünürsünüz” diyerek açık tehdit savurduklarını iddia ettiler.

Konya Şeker yönetimine ve Recep Konuk’a tepki veren çiftçiler, bu yaşananların bardağı taşıran son damla olduğunu ifade ederek, mahkemede hesap verecek olan kendileri değil, bizi açıkça tehdit eden Konya Şeker yönetimi ve Recep Konuk olacağını söylediler.

Sun Tv kameralarına konuşan çiftçiler, tehdit edildiklerine dair ellerinde şahitler olduğunu belirterek, yaşanılan bu olayı savcılığa taşıyacaklarını ifade ettiler. Yetkililere de seslenen çiftçiler, “Bu şehrin yönetcileri bizim sesimizi duysun. Biz yaşadığımız sorunları dile getirdiğimiz için tehdit ediliyoruz. Yakında başka baskı ve tehditlere de maruz kalacağımız açıkça ortada.” dedi.

Mardin Emniyet Müdürlüğü, mısır tarlasında gömülü 88 suikast silahı basına tanıttı…

Mardin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince alınan istihbarat doğrultusunda 88 adet uzun namlulu silah dürbün ve şarjörleriyle birlikte ele geçirildi.

Mardin Emniyet Müdürlüğü’nde, salona sığmayan silahlar Emniyet Müdürlüğü bahçesinde sergilendi.

Vali Turhan Ayvaz ve Mardin Emniyet Müdürü Mustafa Aygün, konuyla ilgili basın mensuplarını bilgilendirdi.

Mardin Emniyeti, Şırnak’ın Silopi ilçesinde mısır tarlasında gizlenmiş durumda, kısa menzilli uzun mesafeli sisli ve karlı havalarda kullanılabilme ile gece görüş özelliği bulunan dürbün monte edilmiş 88 adet suikast silahı ele geçirdi. Derik ilçesinde de ayrıca, bir bomba uzmanı olan bir teröristin yaralı olarak ele geçirildiği öğrenildi.

Mardin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince alınan istihbarat bilgileri doğrultusunda Şırnak’ın kırsal kesiminde terör örgütüne ait olduğu belirtilen 88 adet uzun namlulu dürbün ile birlikte suikast silahı ele geçirildi. Kuzey Irak’tan PKK’ya getirilen silahlar, kırsal kesimde mısır tarlasında gömülü vaziyette bulundu.

Silahlar Emniyetin Bahçesinde Sergilendi…

Ele geçirilen silahlar sergi salonuna sığmayınca, Emniyet Müdürlüğü’nün bahçesinde sergilendi. Poşulu iki teröristin maket görüntüleri eşliğinde bahçede sergilenen silahlar hakkında bilgi veren Mardin Valisi Turhan Ayvaz, son operasyonla birlikte dağılma sürecine giren terör örgütüne büyük bir darbe vurulduğunu söyledi.

Operasyon hakkında bilgi veren Vali Ayvaz, “Yasadışı silah ve mühimmat kaçakçılığı ile mücadele kapsamında, Mardin ve Şırnak illerinde silah ve mühimmat kaçakçılığı yapan şahıslara yönelik yapılan planlı, projeli çalışma neticesinde Mardin Emniyetimizin Şırnak ile Silopi ilçesi Kavaklı, Buğdaylı ve Bostancı köylerinde Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü ve Şırnak İl Jandarma Alay Komutanlığı görevlileri ile birlikte yaptığı operasyonda, Mısır tarlası içerisinde gizlenmiş vaziyette üzerine sisli, karlı havalarda kullanılabilme ve gece görüş özelliği bulunan dürbün monte edilmiş 88 adet uzun namlulu kalaşnikof marka silah yakalandı.” diye konuştu.

Bomba Uzmanı Yaralı Ele Geçirildi…
Vali Ayvaz, olayla ilgili olarak S.O. M.O. ve N.T. isimli 3 kişinin yakalandığını belirterek, gözaltına alınanların sorgularının devam ettiğini ifade etti. Vali Ayvaz, Derik ilçesinde de ayrıca, bomba uzmanı olan bir teröristin yaralı olarak ele geçirildiğini ifade ederek, “Bu kişi ile birlikte 120 adet torpil içinde pariod teknik patlayıcı ve 120 adet ateşleme fitili ayrıca bombalarda kullanılan kavanoz parçaları, vidalar ve kırık camları ele geçirilmiştir. Bu çalışmalardan ve şu görüntülerden anlıyoruz ki terör örgütü esnaf, okul, öğrenci öğretmen dinlemeden vahşi bir görüntü içine girdiği ancak bunların da sonunun geldiği anlaşılmaktadır.” dedi.
Vali Ayvaz, ele geçirilen silahların, Kuzey Irak’tan Türkiye’ye kaçak yollarla getirildiğini belirterek, “Bu silahlar, bir kilometreye kadar görüş alanı sağlıyor. Karlı, sisli ve gece görüşünde de etkili. Bu silahlar, Rus Menşeli 2010 yapımı suikastlar için hazırlanmış silahlar. Dürbünler ise farklı ülkelerin yapımı.” diye konuştu.